4 Mart 2012 Pazar

Yunaklık fotoğrafı, hatıraları canlandırdı

Yozgat’ın Sarıkaya ilçesine bağlı Akbucak köyünden geçen ve köyde “Kanak” diye isimlendirilen ırmağın “Yunaklık” diye tabir edilen kısmının, eskiden köy kadınlarının çamaşır, yün yıkadıkları ve kendir ıslattıkları bir yer olduğu belirtiliyor.

“Yunak” kelimesinin, yıkanmak anlamına gelen “yu-mak” fiilinden geldiği, Kazak Türkçesinde de “Jumaq” veya “Juu” şeklinde kullanıldığı kaydediliyor.

Akbucak köyünün internetteki iletişim alanlarından Facebook sayfasına Nazlı Özmen Öztürk tarafından gönderilen Yunaklık fotoğrafı, Akbucak dışında yaşayan Akbucaklıların hatıralarının canlanmasına sebep oldu.

Cihat Ersoy, fotoğraf hakkında yaptığı değerlendirmede, “Çocuklğumuzu doya doya geçirdiğimiz mekân. Beni elli yıl geriye götürdünüz. Öğlen, koyunlar sağılırken kaytardığımız ve sıcağın en yoğun olduğu saatlerde millerin üzerinde yuvarlandığımız yer. Unutur muyum bu yerleri?..” dedi.

Şükrü Sain de, Yunaklık’ın yerinin, “Muhlis amcanın elmalığının alt taraflarında” olduğunu kaydetti.

Tahir Erdal da, Yunaklık hakkında şu bilgiyi verdi:

“Yunaklık’ın her Akbucaklının yanında çok değeri vardır. Yaşı 35’in üzerindeki hemen herkes orada yıkanmıştır. Daha eskiden de orada yün yıkarlar ve kendir ıslatırlardı. Ben o günleri hatırlıyorum. Yünle birlikte köylülerin çamaşırlarını da orada yıkadıkları olurmuş. Kendir ise; köylü kilim, çuval dokumak için önce ıslatıp, kurutup sonra çeşitli işlemlerden geçirerek ip hâline getirdikten sonra dokumada kullanılırmış.”

Akbucak’ın plajları

Basri Akarsu da, Kanak’ın yüzmek için kullanılan kısımları için “Köyün plajları” tabirini kullanarak şu hatırlatmada bulundu:

“Köyümüzün diğer önemli plajları da var: Yaşı 30’dan yukarı bütün erkeklerinin bildiği ve yüzmeyi öğrendiği… Meselâ, hocanın saatini yitirdiği yer, borunun ora, Hüseyin Ağa’nın ora, değirmenin önü, bucaklar… Bunların da bence çok özel ve güzel anıları var.”

Köyün bazı alanlarının Akbucak’ın sembolik alanları olduğunu belirten Akarsu, bu yerlere dair şu örnekleri verdi:

“Köyümüzün özel yerlerinden Avara Tepesi, Ali Fayık’ın köy odasının önü, okulun önü, iğdeler… Bunlar Akbucaklılar için çok özel yerlerdir. Eminim ki bütün okuyucuların buralarla ilgili çok anısı vardır.”

Basri Akarsu, Derepınar’ı da unutmamak gerektiğini belirterek, “Ramazan’da köyde buzdolabı olmadığı zamanlar, iftardan önce Azmi buradan su getirirdi” dedi.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

bu günkü esmerliğim dahaönce yaptığım yorumumda belirttiğim gibi yunaklıkta sıcakta güneşin altında kalmaktan,kısacası gön karası değil yunaklıktaki gün karasıdır.yunaklıkta iki anım daha var birgün oltayla(dikiş iğnesinden yaptığımız olta buna bağlı misina yerine yorgan köpümede kullanılan iplikle yaılan olta)balık tutmak için sahile Yunaklık)gittim yüzme işlemini bitirdikten sonra meşhur oltamı ekmekten yapılan yemi taktım orda üç metre yüksekliten oltamı durgun yere attım bacaklarımı aşağıya sarkmamla balık oltaya takılınca kıyıya atmaklabirlikte kendim suya gömüldüm bir taraftan elbiseler sudan çıkarken bir taraftan balığın kanağa düşmemesi için suda çırpınıyordum sonuçta tutmayı başardım.